Dienstag, 24. Mai 2016

Son bir bakış...

Karmakarışık ama rahat çalışma odasına son bir bakış ile Göbekli Tepe‘ ye vedanın Almanya kısmını da ardımda bıraktım…Çalışma arkadaşlarım Jens ve Oliver dan ve yıllardır Klaus un yanında birlikte yaptığımız çalışmalardan uzak kalacağıma üzgünüm, şu bilgisayarın başına oturduğumda önüme açılan sonsuz araştırma imkanlarını da özleyeceğim ama en azından bunu kütüphanelerde telafi edebilirim…
Klaus’un, kazı ve araştırma tecrübesi ya da araştırmacı vasıfları nedeni ile değil, anadili nedeni ile, metinleri düzeltmede lazım olur diye projeye aldığı, kazıyı da bir görsün diye bir sezonluğuna Urfaya götürdüğü ama Klaus un aramızdan ayrılması ile  birdenbire  bu muhteşem kültür varlığının  ve araştırma sonuçlarının üstüne adeta konma şansı kendine sunulan ve bunu dibine kadar kullanan ve anlaşılan Türkiye deki biat sistemine de pek uygun karakterdeki densiz, saygısız insanı ve sayesinde ortaya çıkan huzursuz çalışma ortamını ise özlemeyeceğim kesin... Klaus a sağlığında değer vermeyi bilmeyen, bana başsağlığı dilemeye bile tenezzül etmeyip aksine hayatını biraz daha zorlaştıralım gayretine düşen enstitünün Türkiye şubesi yetkilileri ise, siz zaten  benim için çoktan en diptesiniz, yıllardır Klaus a ve bana ve Göbekli Tepe‘ ye destek değil sadece köstek oldunuz
Hayatımın en zor ve en radikal kararlarından biri idi ama bir yandan da büyük bir girdabın içinden çıkmış gibi hissediyorum kendimi…Göbekli Tepe‘ ye olanlara uzaktan içim sızlayarak bakacağım...ziyarete falan gittiğimde giriş ücreti de talep ederler bunlar benden artık...olsun alırım biletimi gezerim 20 yılımızın üzerinde, Klaus da bana eşlik eder, o hep orada olacak...

 

1 Kommentar:

  1. Çok yazık Çiğdem Köksal Schmidt, ne kadar vefalı olduğumuzu görüyor musun? Neredesin liyakat!

    AntwortenLöschen