Montag, 11. Mai 2015

Her yıl, Türkiye`de kazı yapan tüm arkeologları biraraya getiren Kazı ve Araştırma Sonuçları Toplantısı yarın Erzurum da başlıyor. Otuzaltı defa düzenlenen bu sempozyumun son yirmi yılında, Klaus ilk gün, ikinci oturumda, hemen hemen her zaman aynı saatte Göbekli Tepe‘ nin son kazı sezonundan taze verileri sundu, son onbeş yılında ben de ona eşlik ettim, sempozyuma beraber gittik hep, her yıl dördüncü güne kadar kalmayı planlardık, çünkü üçüncü gün merakla beklediğimiz, dinlemek istediğimiz yeni prehistorik çalışmaların bildirileri olurdu, ama Klaus‘un işlerinin yoğunluğu nedeni ile her sefer Çarşamba oturumlarının tamamını dinleyemeden ayrılırdık sempozyumdan.
Göbekli Tepe , 2014 yılı ekim ayından beri artık müze kazısı statüsüne alındı…o yüzden önümüzdeki birkaç yıl bu sempozyumda temsil edilmeyecek…Klaus‘un son kazı sezonu olan 2014 yılı ilkbahar dönemi, Göbekli Tepe‘ nin KST‘de de son dönemi olacaktı…onun adına ve hatırasına , onun notları ve değerlendirmeleri eşliğinde ben anlatmak istedim bu yıl sempozyumda Göbekli Tepe ve Klaus‘ un birlikteki son günlerini, Klaus‘ un gördüğü, değerlendirdiği son kabartmayı, son buluntuyu, kazı ile ilgili gelecekteki planlarını, kaygılarını …geçen yirmi yılın son halkası niteliğinde ve hem Klaus adına hem kendi adıma, meslektaşlarımdan bir çeşit veda amacı ile düşünülmüştü bu…ama bir veda sürecini bile içine sindiremeyenler, adıma dahi tahammül edemediklerini o kadar belli ettilerki, bu kadar kırıp dökmeye ne gerek vardı sorusu aklımda, yorgunluk içinde, katılım teklifimi geri çektim…meslektaşlarımı, arkadaşlarımı nasıl olsa bir yerlerde göreceğim…Bir iki insan müsvettesinin arsız çabalarını ise uzaktan bir izleyeyim diyorum, bakalım nereye kadar tutacak bu densizlikler…

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen